Selin Sekerci
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Selin Sekerci

Selin Sekerci Fan Club
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 alıntıdır

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
özqür..

özqür..


Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 07/02/09

alıntıdır Empty
MesajKonu: alıntıdır   alıntıdır Icon_minitimePerş. Şub. 12, 2009 12:08 pm

--------------------------------------------------------------------------------
Olay 1999 yazında gerçekleşmişti. Ben bu tarihte Erdek’te bir otelin barında çalışıyordum. Bu nedenle geceleri geç yattığım için öğlen kalkıyordum. Yine böyle gece geç saatlere kadar çalıştığım bir günün ertesi;öğlen saat 4 gibi kalktım ve her zaman yemek yediğim yer olan otelin karşısındaki büfeye gittim. Orada otelin güvenliklerinden biriyle karşılaştım ve beraberce bir masaya oturduk. Yemeğimizi yerken yanımıza benim arkamdan biri yanaştı ve aynen şu cümleyi söyledi:
-”falına bakmamı ister misin?”
Ben bu lafın bana söylenmediğini düşünerek tostumu yemeğe devam ederken.Sesinden kadın olduğunu anladığım o şahıs aynı soruyu tekrarladı:
-”falına bakmamı ister misin?”
Bunun üzerine dayanamayıp arkamı döndüm. Ben de herkes gibi, döndüğümde o tipik falcı kılığındaki birini göreceğimi sandığımdan hızlı ve sinirli bir dönüş yaptım ki bunun bir diğer nedeni o güne kadar fala inanmıyor olmamdı. Kadınla göz göze geldik ve kadın az önce sorduğu soruyu benim ona herhangi bir şey söylememe fırsat vermeden yineledi:
-”falına bakmamı ister misin?”
Ben de üzerimde neden olduğunu bilmediğim o bir anlık şaşkınlığı atarak hızlı bir şekilde “hayır” diyerek arkamı döndüm .Bunun üzerine yanımdaki güvenlik arkadaşımın kadına “benim falıma bak” dediğini duydum. “Duydum” diyorum çünkü o 3-5 saniye arası sanki yaşanmamış gibi geliyordu. Arkadaşım kolumu tutarak benim de baktırmamı parasını kendisinin vereceğini söyledi. Ben de gayri ihtiyari sanki bunu yapınca rahatlayacakmışım gibi kafamı olur anlamında salladım. İşte tam bu sırada falcı kadın arkadaşıma onun falına bakmayacağını söyledi ve benim yanıma gelerek sanki bir “Rıdvan”(cennetin bekçisi) gibi tepemde dikildi. Bunun üzerine ben de ne istediğini istediğinin para mı olduğunu sordum. Falcı kadın aynen şunları söyledi:
-falına bakıcam!
Ben de sanki bu bir oyunmuşçasına;
“-niye”dedim.
Kadın buz gibi donuk sesiyle
“-çünkü az önce istediğini söyledin” dedi.
Az önce kaynağını bilmediğim o -irkilme sebebim- gibi görünen kadın bana bir anda çekici gelmeye başladı. Ve aklımdan ““neden olmasın ki ne kaybedersin ki zaten”” denen o en tehlikeli düşünce geçti ve falcı kadına “TAMAM” dedim.
Kadın hiç duraksamadan yanıma oturdu ve kafasını yere doğru eğerek bana sağ elimi uzatmamı söyledi. Ben de biraz yaramazlık olsun diye aklımdan sol elimi uzatmak geliyordu ki falcı kadının ağzından beynimdeki tüm kanı donduran şu sözler döküldü.
“Sakın ha yanlış elini uzatmak gibi haylazca bir şey yapma.”
İşte o an kendimi felç olmuş gibi hissettim. Oradan gitmek istiyordum ama mümkün değildi. Ayaklarım sanki yere mıhlanmış gibiydi. Ben bu korkuyla karışık durumda sağ elimi kadına uzattım. Kadın parmaklarımın arasına bir bezden sıktığı sıvıyı sürdü ve sağ elimi sol elimle kapattı. Ve sonra sanki bana acırmışçasına baktı. Ardından elimi açtı ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. Bi an sustu ve bana kelimelerine hiç aralık vermeden şunları söyledi:
“Bir kağıt alacaksın ve bu seni büyük bir topluluğun içine sokak, 3 gün içerisinde çok sevdiğin iki insanı kaybedeceksin. Şu an sıkıntıların var ama yarın bunların hepsi sona erecek. Annen çok uzaklardan bir haber alacak. Ve en son söylediği söz ise şuydu 2 abinden büyük olanı küçük olanından daha uzak bir yere gidip sizden ayrılacak.
Olayın hikaye kısmını geçerek size o hafta olan olaylardan bahsedeyim.2 gün sonra üniversite sınav sonuç kağıdım geldi ve ben artık bir kalabalığın içinde olmaya hak kazanmıştım. Bundan bir gün sonra kuzenim intahar ettiği haberini aldık ve aynı gün dayım kalp krizinden öldü. Ortanca abim aniden askere gitmeye karar verdi ve diğer abim de üniversite için Avusturalya’ya gitti. Ben bu olayın üzerinden yaklaşık 3 yada 4 ay sonra tesadüfen tekrar Erdek’e gittim. Aklıma bu kadın geldi ve aramaya karar verdim. ancak tüm aramalarım boşa çıkmıştı ki. Son bir kez uğradığım benzin istasyonundakilere sorarken birisi bana o kadını tanıdığını ancak o kadının yaklaşık 3 sene önce öldüğünü söyledi. Benim o anki halini tarif edemiyeceğim için bu tarifi size bırakıyorum. Daha sonra adama olayı anlattım .Adamın bana inanmamış olduğunu anlasam da kadının yaşadığı yeri bilip bilmediğini sordum. Bana kadının evini tarif edebileceğini söyledi. Ben tarif doğrultusunda eve gittim. Ancak gittim yer bir ev değil harabeydi. Yanmış yıkık dökük içinde şarap içenlerin olduğu yıkıntı bir yerdi. Ben evin içine girdim biraz dolaştım içerde şarap içen insanlara böyle birini görüp görmediklerini sordum. Kimse görmediğini söyledi ben de ümidimi kesmiş evden tam ayrılacağım sırada az önce çıktığım merdivenlerin üstünde kadının benim elimin üstüne sıktığı bezi gördüm. Diyeceksiniz ki aynı bez olduğunu nerden biliyorsun.

ÇÜNKÜ O GÜNDEN SONRA SAĞ ELİMDEKİ KOKU HİÇ ÇIKMADI……




alıntı


Yıl 1994 temmuz ayı cumartesi akşamı.. Ben ve kardeşim o akşam yemek yiyorduk ve aniden zil çaldı, kapıyı annem açtı.Kapıda olan kişiler arkadaşlarımdı ve bizi aşağıya çağırıyorlardı saat 10.00′na geliyordu sofradan kalkar kalkmaz aşağıya indik arkadaşlarımızla her gece korkunç hikayeler anlatırdık, (Gece dedim çünkü sabahlara kadar oturur hikayeler anlatır oyun oynardık) her kafadan bir hikaye çıkardı ortaya ama birbirimizi korkutmak için yarış yapardık.O akşam herkez hikayesini anlattıktan sonra oyun oynamaya karar verdik, o zamanlar 11 yaşındaydım ve saklanbaç oynamayı çok seviyordum. Ebe saymaya başladığında herkes yerini almıştı ve bende, tabiki ben o anki olacak olaylardan haberdar değildim, kim bilirdiki şeytanı karşımda göreceğimi neyse konuya geçelim ben yerimde ebenin saymayı bitirmesini bekliyordum ebenin saydığı binanın yan tarafındaydım ebebin sayması bitmediği için sıkıntıya girmiştim o, an arkamı dönmemle dona kalmam bir olmuştu şimdi şeytanla karşıkarşıyaydım o herkesin bildiği gördüğü bir tipten değildi (tabii ki görenler için..) 2 metre boyu,yumruğum kadar iri ve kıpkırmızı gözleri çatal biçiminde uzun asası 2 adet iri buynuzları ve üstünde siyah birşeyi vardı ama ayakları yoktu evet yanlış okumadınız ayakları yoktu adeta uçuyordu o, anda vücudum çözülü vermişti hemen bahçenin ortasındaki kuyunun arkasına saklanmıştım ebe ağladığımı duyunca hemen arkadaşlara haber verdi bu şeytanı yakın arkadaşımda görmüş ve oda çok korkmuştu. (ismini vermeyeceğim.) Ve bu olaylardan sonra her pisliğin yanında cinlerin olduğuna şaitlik ettim. Ertesi sabah şeytanı gördüğüm yere geldik orada bulunan ev bomboştu evin içinde bir el vardı ve sanki el bizi seyrdiyordu önce inanmadık sonrada banyoda gördük ev zemin kattaydı banyonun penceresinden içeri yumurta kartonu attık ve karton geri geldi ve bu olay bi kaç defa gerçekleşti ne zaman oraya gitsek üst kattakilerin kızını yerde baygın buluyorduk ve bu olaydan sonra bişey farkettimki ne zaman korkunç hikayeler anlatsak ozaman kötü şeyler oluyordu ama anlatmayıda seviyorduk. Bu yüzden siz siz olun sakın korkunç şeylerden bahsetmeyin eğer cinlerden bahsedecekseniz kötü varlıklar diye konuşun, bunu sakın unutmayın…

alıntı


bir zamanlar olağan üstü bişey olmuştu. okuduğunuzda inanamayacaksınız.başlıyorum.2 sene öncesine kadar hiç bişey olmamıştı saat 12:25di.ne olduysa bi ses geldi.ardından telefon çaldı ve siz bittiniz.sizi öldüreceğim,dedi.biz cok korktuk ve hemen uyumaya başladıko kadar korkuyorduk ki elimiz ayağımız titriyordu.sabah oldu.biz okula gittik.okula daha hiç kimse gelmemişdi.ama tam saatiydi.sonra ben ve arkadaşım sınıfa girdik.(bu hikayeyi dediğim arkadaşımla yazıyorum)diğer sınıflarda hiç kimse yoktu.biz şaşırdık.korkmaya başladık.tekrar o ses geldi ve yine aynı sözü dedi.biz okuldan hemen ayrıldık.cok ama cok korkuyorduk.eve geldik.soluklandık.nerdeyse akşam oluyordu.televizyonu açtık.ayyyyyyyy ne görelim aynı ses ve bir kız cocuğu yüzü iğrenç bir şekil almış ki yaşlı gibi dememe gerek yok yaşlılığıda geçmiş.bizim üstümüze geliyordu.o kız bi kuyudan çıktı.tırnakları yoktu.neden derseniz kuyudan çıkarken tırnakları kırılmıştı.neyse tam üstümüze gelirken biz elinden kaçtık ve o da kuyuya geri döndü.asla o eve giremedik.sonra birden uyandık. meyersem rüyaymış ama cok korkmuştuk.bu neden olabilir ki diye düşündük.ve sonucu bulduk.HALKA diye bir film izlemiştik.etkisinde kaldığımız için oldu.ayyyyyy cook korkmuştuk.iyi bi ders aldık. bi daha korku filmi izlemedim çünkü cok etkisinde kaldık.bir daha korku flim falan yok


alıntı
not-he inanamayın bu bir hikaye Exclamation
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
alıntıdır
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Selin Sekerci :: HeR TeLDeN!!!... :: YaZıLaR!!!... :: KoRKuNÇ YaZıLaR!!!...-
Buraya geçin: